Aldatmanın Yaralarını Sarmak
Kadın erkek ilişkilerinde, çiftlerin paylaştıkları ortak, yapılandırıcı bazı sırları vardır. Üçüncüye kapalı olan sırlar, çiftin mahremiyetini korur. Bazı sırlar da vardır ki; ilişkileri kemirir. Sadakatsizliğe yönelik sırlar bunlardan biridir.
Sadakatsizlik, çiftlerin birbirlerine yönelik adanmışlıklarını, güven ve inançlarını, hayallerini alt üst eder. İlişkilere kalıcı zararlar verebilir. Sadakatsizlik olayı yaşandıktan sonra çiftin ilişkisi bir daha eskisi gibi olmaz.
Gizli bir ilişkinin üstesinden gelerek, ilişkiyi onarmak oldukça zordur. Çiftler; gizlilik, mahremiyet, özel alan gibi kavramları ayırt etme yeteneklerini kaybedebilirler. Bu tür durumlarda, farklı başa çıkma davranışları sergilerler.
Kimisi gizli bir ilişkiyi öğrenir öğrenmez boşanma gibi radikal kararlara başvururken, kimisi de gizli ilişkiye ilişkin derin sorgulamalar ve detaylar içine gömülür. Gizli ilişkiyi yaşamış olan eşten yaşanılan her şeyi olduğu gibi, apaçık anlatması istenir. Uzun bir süre, gizli ilişkiye yönelik sorgulamalar devam edebilir. Bu noktada, sadakatsizlik, açıklık, gizlilik, mahremiyet gibi kavramlar birbirine karışır. Kişisel saygı sınırları ihlal edilir. Bu tür durumlarda, çiftler sadakatsizlik olayının yarattığı güvensizlik, hayal kırıklığı, kuşku gibi duyguların üstesinden gelemezler. Yaşananlara bağlı duygulara düğüm atılır.
Aldatan Tarafta Neler Olur?
Yasaklanmış ya da gizli bir ilişkiye çekilmiş olan taraf, kendini suçlu görüp, yaşananları bütün ayrıntılarına kadar anlatması gerektiğine inanabilir. Aklından geçen her şeyi artık söylemeli, hesap vermelidir. Dürüstlük olarak adlandırılan bu durum ilişkilere zarar verir. Aldatan konumundaki eşin, açık olmak adına her şeyi anlatması, sanılanın aksine, aldatılan eşte kuşkuyu, güvensizliği, belirsizliği pekiştirebilir. İlişki hesap soran, hesap veren ilişkisine dönüşür. Her suskunluk, diğer eşi beklenti içine sokarak, olumsuz varsayımlara, önyargılara kapılmasına neden olur.
Aldatmanın Ayrıntılarını Anlatmak Doğru Mudur?
Aldatma olayının mahrem denebilecek ayrıntılarına, nasıl, hangi zamanlarda, nerde cinsellik yaşandığına, nasıl olduğuna, ona nasıl davrandığına, vs, yönelik ayrıntılar, dinleyen tarafın kendini kıyaslamasına, yetersiz hissetmesine, haksızlığa uğrama duygusunun daha da pekişmesine neden olur. Aşırı ayrıntılı anlatmak acıyı azaltmaz. Tam tersi etkiler ortaya çıkarır. Çiftin o güne değin yarattığı sağlam olabilecek her şeyin sarsılmasına, sorgulanmasına ve ilişkiye, geleceğe yönelik inancın kaybolmasına yol açar.
Çiftler bir takım sebepler nedeniyle ilişkilerine devam etseler bile, yaşanmış gizli ilişkinin yarattığı kuşku ve güvensizlik, yatak odasından kolay kolay çıkmaz. İlişkiye yük olmaya başlar. Daha önce söylenmiş bütün ayrıntılar sık sık akla gelir. Yakınlığın önünde engel olur. Sadakatsizlik davranışına yönelik gereksiz denebilecek ayrıntılar daha sonra başa kakma, cezalandırma, utandırma gibi eylemlere de neden olabilir. Ayrıntılı anlatmanın yıkıcı etkileri vardır. Hem anlatanda hem de dinleyen de, sanki yeniden yaşanıyormuşçasına canlı etkiler yaratır. Olumsuz, acı verici, yıkıcı duyguların yoğunlaşmasına neden olabilir.
Aldatma/Aldatılma Karmaşa Yaratır!
Sadakatsizlik olaylarında, çiftler nerede, nasıl, ne şekilde, nasıl yapabildiğine odaklanmak yerine, önce kendi duygu ve düşünceleri ve kayıpları ile başa çıkmayı öğrenmeye çalışmalılar. Yaşanan her olay, insanların iç dünyasındaki düzeni bozar. Kaos ortaya çıkar. Kaos, karmaşa demektir. Karmaşa anında verilen kararlar, yapılan konuşmalar genellikle işe yaramaz. Böyle anlarda çok konuşmak yerine eşlerin önce kendilerini sakinleştirmeye çalışmalarında fayda vardır.
Aldatma ve aldatılmanın yaralarını sarabilmek kolay değildir. Çiftlerin tek başlarına üstesinden gelmeleri mümkün olmayabilir. Bu tür durumlarda, geçici pansumanlar yerine, yaraları iyileştirmeye yönelik psikolojik destekler,aile terapisi, çift terapisi daha faydalı olabilir. Bu tür konularda eğitilmiş uzmanlar yardımıyla, yaraların iyileşmesi mümkün olabilir.